Kalede Bekleyenler

Futbol Tarihine Giderken Kalecilere Hakkını Teslim Ediyoruz

Menu
  • İçerik
  • Futbol Tarihi
    • Britanya Futbol Tarihi
      • Futbol Organizasyonlarının İlk Yılları (1871-1914)
      • Büyük Rekabetlerin Başlangıçları
      • Britanyalı İlk Kaleciler (1914’e Kadar)
      • 1980.lerde İngiltere Lig ve Kupaları
      • Non League Organizasyonları
      • United 1958
      • Heysel Faciası
      • Hillsborough Faciası
    • Dünya Futbolu Tarihi
      • Afrika Kıtası Kupaları
      • Afrika Kıtası Ligleri
      • Amerika Kıtası Kupaları
      • Amerika Kıtası Ligleri
      • Asya Kıtası Kupaları
      • Asya Kıtası Ligleri
      • Avrupa Kıtası Ligleri
      • Avrupa Şampiyonlar Ligi
      • Avrupa Ligi
      • Avrupa’da İlk Kupalar (1955 Öncesi)
      • Avrupa Kupaları (1955-1979 Dönemi)
      • Okyanusya Kıtası Organizasyonları
      • Olimpiyat Oyunları
      • Dünya Rekabetleri
    • Çocukluğum ve Gençliğimden Kupa Hikayeleri
      • İspanya 1982
      • Fransa 1984
      • Meksika 1986
      • Almanya 1988
      • İtalya 1990
      • Avrupa Kupaları (1980 – 1984 Dönemi)
      • Avrupa Kupaları (1984 – 1991 Dönemi)
    • Ülkemiz Futbol Tarihi
      • Osmanlı Dönemi
  • Kaleci Hikayeleri
    • Siyah Beyaz Dönem Kalecileri
      • 1920’lerden 1950’lere
      • 1950’ler
    • Çocukluğum ve Gençliğimden Kaleci Hikayeleri
      • De Dominee (Vaiz) / Van Breukelen
      • Milanolu Örümcek Adam / Zenga
      • Fil Adam – Jim Leighton
      • Zubi – Andoni Zubizarreta
      • Stefano Tacconi
      • Saint Michel (Michel Preud’homme)
      • Joel Bats
      • Uli Stein
      • Big Nev (Neville Southall)
      • El Simpatico (Jean Marie Pfaff)
      • El Pato (Ubaldo Fillol)
      • Bıyıklı Sarışın Adam (Jozef Mlynarczyk)
      • Big Pat (Pat Jennings)
      • Demir Perde (Rinat Dasaev)
      • Büyücü (Thomas N’Kono)
      • Deli Toni (Toni Schumacher)
      • Süper Dino (Dino Zoff)
      • El Pulpo (Luis Arconada)
      • Bizim Koca Kafa (Peter Shilton)
      • Ray Clemence
      • Palyaço Prens (Bruce Grobbelaar)
    • Ülkemizden Kaleci Hikayeleri
      • Ülkemizden Hikayeler (1950-1969 Arası)
      • Ülkemizden Hikayeler (1923-1949 Arası)
      • Ülkemizdeki Yabancı Kaleciler
  • Çocuklar ve Gençler Futbolu
    • U20 Dünya Kupası
    • U17 Dünya Kupası
    • U17 Avrupa Şampiyonası
  • Kadınlar Futbolu
    • Kadınlar Futbolunun Tarihçesi
    • Kadınlar Dünya Kupaları
    • Alt Yaş Kategorileri
  • Futbol ve Sanat, Edebiyat, TV
    • Futbol ve Kitap
      • Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi
      • Taşradan Futbol Hikâyeleri
      • Osmanlı Melekleri
      • Çamurdaki Yıldızlar
      • Benim Oyunum
      • Futbol ve Kültürü
      • Futbol ve Küreselleşme
      • “Futbolistas”: Futbol ve Latin Amerika
      • Futbol Ateşi 
      • Doktor Socrates
      • Gölgede ve Güneşte Futbol
    • Futbol ve Sinema
      • The English Game
      • Zafer Vuruşu
      • Cehennemde İki Devre – Zafere Kaçış
      • The Damned United – Lanetli Takım
      • Looking for Eric – Hayata Çalım At
      • Dar Alanda Kısa Paslaşmalar
    • Fantastik Futbolcularım
    • Tsubasa
  • Arsadaki Futbol
  • Site Haritası
  • Kullanım Kuralları-Gizlilik Politikası
  • İletişim
Menu

El Pulpo (Luis Arconada)

Posted on 25 Eylül 201713 Aralık 2019 by Tolga Genç

1982 Temmuz

İspanya ile İngiltere arasındaki Dünya Kupası 2.Tur maçı her iki takımın da o kupadaki son maçı olacaktı. İspanya’nın kalecisi olan Luis Arconada’nın müthiş performansı çok etkileyiciydi ve karşılaşma başladığı gibi 0-0 bitmişti. O maçtaki iki iyi kaleciden İngiltere kalecisi Peter Shilton’ı daha uzun yıllar milli maçlarda izleyebilecektim ama aynı durum Arconada için geçerli olmayacaktı. Arconada dünya upasında müthiş kurtarışlar yapıyordu, ancak milli takımın bir bütün olarak başarılı olduğu söylenemezdi. Kupada İspanya’nın oynadığı 5 maçta toplam 5 gol yemesine rağmen mucizevi bir kaleci olduğunu düşünmüştüm, çok atletikti ve kaleye gelen vuruşları durduruş şekli çok etkileyiciydi.

1984 Haziran

Arconada ile son buluşma… Fransa’nın ev sahipliğindeki Avrupa Şampiyonası’na 8 takım katılıyordu ve 1982 Dünya Kupası’ndan birçok kaleciyi tekrar görmek beni heyecanlandırmıştı. 1.Grupta Fransa’nın kalecisi Joel Bats ve Belçika’nın kalecisi Jean Marie Pfaff; 2.Grupta ise Federal Almanya kalecisi Toni Schumacher ve İspanya’nın kalecisi Luis Arconada. Bunun yanı sıra ilk kez karşılaştığım Yugoslavya’dan Zoran Simoviç ve Romanya’dan Silviu Lung, yıllar sonra Galatasaray ve Steaua Bükreş kalecileri olarak o ünlü Şampiyonlar Ligi yarı finalinde birbirlerine rakip olacaklardı. Portekiz kalecisi Manuel Bento’yu uzun yıllar çeşitli karşılaşmalarda Benfica kalecisi olarak takip edecektim. Yarı final oynayan ve finali penaltılarla kaybeden Danimarka’nın başarılı kalecisi Ole Qvist’in aynı zamanda bir motosikletli trafik memuru olduğunu öğrendiğimde çok şaşıracaktım. Yıllar bana bu durumun İskandinav ülkelerinin çoğu için normal olduğunu gösterecekti. Fransa’nın Platini önderliğinde bütün takımlara bol gol atarak finale yükseldiği turnuvada finaldeki rakibi İspanya’ydı.

Avrupa Şampiyonası’nda final maçında ilk yarı golsüz tamamlanmış, ikinci yarının başında Fransa, İspanya rakip ceza alanı civarında bir serbest vuruş kazanmıştı. O ana kadar 4 maçta 8 gol atan Platini topun başına gelmiş, çok iyi bir vuruş yapamamıştı. Top yuvarlanarak köşeye gitmişti, herhangi bir kaleci için kurtarılması son derece kolay bir vuruştu, ancak Arconada köşede öne doğru yatarak tuttuğu topu koltuk altından kaçırmış ve vuruş golle sonuçlanmıştı. Kullandığı teknik, o tip bir vuruşu kurtarmak için son derece klasik bir teknikti. Ama sonuç inanılmazdı. Golün yıllar boyunca konuşulması ve Arconada’nın da daha önce yaptıkları ile değil de, bu golle hatırlanmasının en önemli sebebi sanırım çok sık rastlanmayan bu tip bir golün finalde gerçekleşmesi ve Arconada gibi bir kalecinin bu hatayı yapmış olmasıydı. Daha sonrasında İspanya beraberlik için yüklendi ama son dakikadaki bir kontra atak golüyle Fransa karşılaşmayı 2-0 kazanarak şampiyon oldu. Fransa gerçekten müthiş bir takımdı ama Arconada’nın yaşadığı bu olayı hak etmediğini düşünerek çok üzülmüştüm.

Real Sociedad

Seksenlerin ilk yıllarında futbolda Türkiye Ligi’nde Karadeniz rüzgarı esiyorken İspanya Ligi’nde ise Bask rüzgarı söz konusuydu. Bask takımları Real Sociedad ile Atletico Bilbao İspanya Ligi’ni kasıp kavuruyordu. Arconada’nın kalesinde olduğu Real Sociedad 1982 Dünya Kupası’ndan önceki 2 sezon lig şampiyonluğu elde ederken aynı kupada, takip eden 2 yılda da Atletico Bilbao şampiyon olacaktı. O dönemlerde Real Sociedad sadece Bask kökenli oyuncular ile oynuyordu; Atletico Bilbao ise o günlerde olduğu gibi hala aynı politikayı devam ettiriyor.

San Sebastian

1954 yılında Luis Arconada’nın doğduğu şehir, aynı zamanda Real Sociedad takımının şehri… Luis Arconada doğduğu şehrin takımına 16 yaşında gelmiş ve  20 yaşında da kaleyi devralmıştı. 15 yıl boyunca bekleyeceği bu kaleyi tam 414 maçta koruyacaktı ve takımının 2 lig şampiyonluğu, 1 lig ikinciliği alacağı 1979-82 arasındaki üç sezon boyunca eski Katalan kaleci Zamora’nın ismiyle anılan ve İspanya Ligi’nin en iyi kalecisine verilen ödülü kazanmıştı. Futbolu başladığı takımda bırakacaktı.

Bask kökenli (ya da Katalan) kaleciler ve milli takım

Atletico Bilbao’lu José Ángel Iribar’dan İspanya milli takım kalesini devralan Real Sociedad’lı Luis Arconada, sonrasında kaleyi Andoni Zubizarreta’ya devredecekti. Kaleyi devraldığında Zubizarreta Atletico Bilbao kalecisiydi ve döngü devam etmişti. Bu üç Bask kökenli kaleci toplamda yaklaşık 35 yıl boyunca İspanya milli takım kalesini koruyacaklardı. Milli maçlarda yedikleri kötü gollerde Bask oldukları için milliyetçiliklerinin eksik olduğu gibi eleştirilerle geçen bu 35 yılın 1977 ile 1985 arasındaki 8 yıllık kısmı Arconada’nın payına düşmüştü.

Real Madrid ve İspanya milli takım kalecisi olarak izleyediğimiz Iker Casillas yillar sonra bir roportajda kendisine ilham veren kalecilerin başında gösterdiği Luis Arconada’yi gordugunu belirtecekti. Casillas, Arconada ile özellikle ayaklarını kullanma başta olmak üzere benzer özellikleri olduğunu düşündüğünü; 1980’lerde çocukluğunda Arconada’nın İspanya milli takım kaleciliği için otomatik bir seçim olduğunu ifade edecekti. Bu büyük şahsiyetin büyük bir turnuva kazanma şansını bulamamasının ve 1984 Finali’ndeki golü yaşamasının talihsizlik olduğunu da sözlerine ekleyecekti.

1982 Dünya Kupası ve 1984 Avrupa Şampiyonaları’nda İspanya kalecisi ve kaptanı olarak izlediğim Arconada’yı; kaptanlığı boş yere almadığını gösteren liderlik vasıfları, pozisyonlardaki cesareti, hızı, refleksleri, akrobatik kurtarışları ve istikrarı ile hatırlıyorum.

Ahtapot

Her yere uzanabildiği ve yetişebildiği için Türkçesi “Ahtapot” anlamına gelen “El Pulpo” lakabı ile anılan Arconada’nın, sadece Casillas için ilham kaynağı olmadığını görecektim. 2008 yılında Avrupa şampiyonu olan İspanya milli takımı, o dönemde UEFA Başkanı olan ve yıllar önce Arconada’ya o ünlü golü atan Michel Platini’nin elinden kupayı ve madalyalarını alırken yedek kaleci Andres Palop üzerine 1984 yılındaki o final maçında Arconada’nın giymiş olduğu orijinal kaleci kazağını giyecekti. Bu büyük kalecinin belki öyle bir derdi yoktu ama ben bu jestle yıllar sonra hesabın kapandığını düşünerek mutlu olmuştum.

Efsane Arconada’nın kurtarışlarından seçmeler:

Son Eklenenler

  • Tsubasa
  • Fantastik Futbolcularım
  • Dünya Rekabetleri
  • Olimpiyat Oyunları
  • Asya Kıtası Ligleri

Kategoriler

Ocak 2021
P S Ç P C C P
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
25262728293031
« Eki    
© 2021 Kalede Bekleyenler | Powered by Superbs Personal Blog theme